Magnasand, Doğal Manyetik Kumu Giyilebilir Sağlık Teknolojisine Dönüştürüyor
Türkiye merkezli sağlık teknolojileri girişimi Magnasand, doğal kaynaklardan elde edilen manyetik siyah kumu modern üretim teknikleriyle birleştirerek medikal destek ürünlerinde dünyada bir ilke imza atıyor. 2019 yılında 5 milyon dolarlık yatırımla kurulan şirket, kısa sürede dikkat çekici bir büyüme ivmesi yakaladı. Cirosunun yüzde 15’ini Ar-Ge çalışmalarına ayıran Magnasand, özellikle kas ve eklem sağlığını destekleyen, ödem kaynaklı ağrıları ve uyuşmaları azaltmaya yardımcı olan giyilebilir ürünleriyle öne çıkıyor. Marka, 2026 yılı sonuna kadar Türkiye genelinde 1.000 satış noktasına ulaşmayı ve 10 ülkeye ihracat yapmayı hedefliyor.
Doğal Manyetik Kumla Geliştirilen Yenilikçi Ürünler
Magnasand’ın geliştirdiği teknoloji, Ünye’den elde edilen manyetik siyah kumun içeriğindeki magnetit ve zengin minerallerin modern üretim yöntemleriyle işlenmesine dayanıyor. Bu doğal materyal, vücudun manyetik dengesini desteklemeyi amaçlayan çeşitli giyilebilir medikal ürünlere dönüştürülüyor. Şirket, Türkiye pazarının yanı sıra Yunanistan’da da distribütörlük anlaşmasına sahip ve 2026’ya kadar Avrupa başta olmak üzere farklı pazarlarda konumlanmayı planlıyor.
Ergonomik tasarıma sahip dizlik, dirseklik, boyunluk, omuzluk, sırtlık, eldiven, bileklik, topukluk, çorap ve bandana gibi ürünler, kullanıcıların günlük yaşamlarında doğal ve konforlu bir rahatlama sağlamayı amaçlıyor. Uzun süreli Ar-Ge çalışmalarının ürünlere yansıdığı belirtilirken, klinik testler ve sertifikalı analizler Magnasand’ın kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, dolaşım problemleri, ödem ve romatizmal ağrılar gibi konularda destekleyici etki sunduğunu ortaya koyuyor.
“Doğadan Aldığımız Şifayı Teknolojiyle Erişilebilir Hale Getiriyoruz”
Magnasand Genel Müdürü Emre Gökmen, ürünlerin çıkış noktasını şu sözlerle anlattı:
“Binlerce yıllık geçmişe sahip manyetik siyah kum, bizim için sadece bir ilham kaynağı değil; aynı zamanda bilimsel bir keşfin başlangıcı oldu. Bu doğal mucizeyi modern üretim teknikleriyle birleştirerek herkesin günlük yaşamda kullanabileceği medikal destek ürünleri geliştirdik.”
Gökmen, ürünlerin insan anatomisine uygun tasarımı ve mühendislik altyapısıyla hem konfor hem de sağlık odaklı çözümler sunduğunu vurguladı.
“Topraklarımızın Şifalı Gücünü Dünyayla Paylaşmak İstedik”
Magnasand Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çetmen ise ürünlerin geliştirilme sürecini kişisel bir deneyim üzerinden değerlendirdi:
“Yıllarca süren ağrılarımdan Magnasand sayesinde kurtuldum. Aradığım şifa aslında kendi topraklarımızdaymış. Bu deneyimden yola çıkarak herkesin erişebileceği doğal bir destek ürünü ortaya koyduk.”
Çetmen, ergonomik formlar ve özel kumaş yapılarıyla ürünlerin hem konforlu hem de verimli kullanım sunduğunu belirtti.
Projeye Sanatçı Hülya Avşar da Ortak
Magnasand'ın kurucu ortaklarından sanatçı Hülya Avşar, projeye dahil olma nedenini şu sözlerle açıkladı:
“İnanmadığım hiçbir projenin içinde olmam. Magnasand’ın rakipsiz oluşu, insanlığa hizmet etmesi ve doğanın gücünü taşınabilir hale getirmesi beni etkiledi.”
Avşar, sporun hayatının önemli bir parçası olduğunu belirterek ürünlerin her yaş grubuna hitap eden bir yapıda olduğunu söyledi.
Klinik Çalışmalar Etkileri Ortaya Koydu
İstanbul Medipol Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen çift kör, plasebo kontrollü klinik araştırma, Magnasand ürünlerinin etkilerini bilimsel olarak doğruladı. 200’den fazla katılımcıyla yapılan çalışmada diz, bel, el ve eklem ağrılarında belirgin iyileşme gözlendi. Ağrı skorlarının 7–8 seviyelerinden 4 seviyesine kadar gerilediği, romatizmal ağrılar, karpal tünel sendromu ve migren şikayetlerinde de benzer sonuçlar elde edildi.
Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mahmut Tokaç, manyetik siyah kumun geleneksel olarak bilinen etkilerinin bilimsel olarak doğrulandığını belirterek uyku kalitesi ve stres seviyelerinde de anlamlı iyileşmeler görüldüğünü ifade etti.
2026 Hedefleri: 1.000 Satış Noktası ve 10 Ülkeye Açılım
Magnasand, 2026 yılı sonuna kadar Türkiye genelinde 1.000 satış noktasına ulaşmayı ve 10 ülkeye ihracat yapmayı planlıyor. Doğal kaynakları bilimle buluşturan yaklaşımıyla şirket, Türkiye’den dünyaya açılan yenilikçi bir medikal destek markası olarak büyümesini sürdürüyor.