Kan Ototransfüzyon Cihazı
İnsanlık tarihi incelendiğinde yapılan icatların bir çoğu temel ihtiyaçtan doğan gereklilik sonucu ortaya çıkmıştır. Bu yazıda ele alacağımız konuda aslında bu durumun bir neticesidir. Dünya nüfusu giderek artmaktadır. Bu artış oranını ifade etmemiz gerekirse 2000 yılına kadar 6 milyara ulaşan dünya nüfusu 2011 yılında 7 milyara ve 2022 yılında ise 8 milyara ulaşmıştır. Dünya nüfusu bu denli artarken insanların çeşitli sağlık sorunları nedeniyle kan ihtiyacı da artmaktadır ancak bununla ters orantılı olarak kan verebilen donör sayısı azalmaktadır. Azalmanın birçok nedeni vardır. Bunlardan bazıları; kronik hastalıklar(şeker, hipertansiyon) artışı, bulaşıcı hastalıkların artışı, düzensiz beslenme obezite, yaşlı nüfusun fazlalığı, alkol kullanımı gibi faktörlerdir. Bu faktörlerden dolayı en basit bir cerrahi işlem sırasında bile kişi ameliyat esnasında kaybettiği kanı başka donörlerden alması gerekmektedir. Ancak kan stoklarında yeterli miktarda kan bulunamamasından dolayı işlem ertelenebilmektedir. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda büyük medikal şirketler ototransfüzyon cihazını üretmeye başladı.
Ototransfüzyon cihazı nedir?
Ototransfüzyon cihazı, bir hastanın kendi kanını toplayarak, işleyerek ve yeniden dolaşıma kazandırarak kan transfüzyonu yapılmasını sağlayan tıbbi bir cihazdır. Özellikle ameliyat sırasında ya da travmalarda, kan kaybının olduğu durumlarda kullanılır. Bu cihaz, allojenik (başkasından alınan) kan trans füzyonuna olan ihtiyacı azaltır ve hastanın kendi kanının kullanılmasını sağlar.
Yani işin özü ameliyat esnasında kesilen dokudan veya parçadan çıkan kan ve diğer sıvılar aspire edilir ve atık olarak atılır. Bu teknoloji sayesinde ise o kan birtakım santrifüj işlemlerinden sonra hastaya tekrar geri verilir.
Çalışma Prensibi Nedir?
Santrifüjle kan işleme prosedüründe hızla döndürülen “santrifüjlü kap” kullanılır. Toplanan kana antikoagülan eklenir. Kanayan hastadan kanı toplamak için vakum kullanılır ve kan filitre sisteminde biriktirilir (rezervuar) Toplanan kan %0.9 luk normal salin solüsyonu ile yıkanır. Sonunda bir miktar salin süspansiyonu içerisinde yıkanmış kırmızı kan hücreleri elde edilir.
Ototransfüzyon cihazının çalışma prensibi şu adımlardan oluşur:
• Kan Toplama: Cerrahi işlem sırasında kan kaybı meydana geldiğinde, cihaz bir vakum sistemiyle hastanın vücudundaki kanı toplar. Bu kan, cerrahi alandan alınır ve doğrudan cihazın içine yönlendirilir.
• Kanın Filtrasyonu: Toplanan kan, cihazın içinde çeşitli filtrelerden geçirilir. Bu filtreleme süreci, kanın içinde bulunan yabancı maddeleri, kan pıhtılarını ve diğer kirleticileri temizler. Filtreler genellikle kanın yoğunluğunu bozmadan, zararlı unsurları ayıracak şekilde tasarlanır.
• Kanın Yıkama (Washing) İşlemi: Filtrasyon son rasında, kalan kan yıkama işlemine tabi tutulur. Yıkama işlemi, kanın içindeki plazmayı, hücresel bileşenleri (özellikle kırmızı kan hücrelerini) temizlemek için bir solüsyon kullanarak yapılır. Bu adım, kanın saf ve hastanın vücudu için daha uygun hale gelmesini sağlar.
• Kanın Konsantrasyonu ve Geri Verilmesi: Yıkama işlemi sonrasında, temizlenmiş kan hastaya geri verilmek üzere yoğunlaştırılır. Bu işlem, genellikle kırmızı kan hücrelerinin yoğunluğunu artırarak, hastanın kan hacmini ve oksijen taşıma kapasitesini artırmayı amaçlar.
• Kan Verme: Son olarak, işlem sırasında temizlenip konsantre edilen kan, hastanın damarına geri verilir. Ayrıştırılan atıklar ise ayrı bir kavanoza toparlanır.
Hangi Durumlarda kullanılır?
• Acil durum prosedürleri.
• Nadir kan grubu veya uyumsuzluğu olan hastalar ve donör kan bileşenlerine dini itirazı olan hastalar.
• Operasyon sırasında, yetişkinlerde toplam kanın %20’si, çocuklarda toplam kanın %15’inin ya da fazlasının kaybedilmesi öngörülen vakalar
• Rutin iki ünite kan cross-matched olacaksa Kan naklinin 2 üniteyi aşacağı operasyonlarında
Faydaları ve Sonuçları?
• Harici kan transfüzyonlarına duyulan ihtiyacı büyük ölçüde azaltır. Bu, bağışlanan kan stoklarının korunmasına ve nadir kan gruplarının gereksiz kullanılmasının önlenmesine yardımcı olur.
• Harici kan nakli sırasında HIV, Hepatit B veya C gibi bulaşıcı hastalıkların bulaşma riski vardır. Ototransfüzyon, hastanın kendi kanını kullanarak bu riski ortadan kaldırır .
• Harici kan transfüzyonu, bazen hastanın bağışıklık sisteminin tepki vermesine neden olabilir. Ototransfüzyon, bu tür immünolojik reaksiyonları önler .
• Özellikle düzenli transfüzyon gereksinimi olan hastalarda uzun vadede maliyetleri düşürür. Ayrıca, kan bankalarına olan talebi azaltarak sağlık sisteminde kaynak tasarrufu sağlar
• Cihazlar ameliyat sırasında gerçek zamanlı olarak çalışır ve kanı hızlı bir şekilde temizleyip geri verir. Bu, acil durumlarda kan kaybını telafi etmede avantaj sağlar
Marmara Üniversitesinde yapılan bir çalışmada Ototransfüzyon cihazı kullanılarak ameliyat edilen hastalar ile başka dönorden kan alma yöntemi ile ameliyat edilen hastalar karşılaştırılmış çıkan sonuçlara göre hastaların yoğun bakım ünitelerinde kalış süresi açısından anlamlı bir farklılık bulunmamasına rağmen, ventilasyon ve hastane kalış süreleri ototransfüzyon grubunda istatistiksel olarak daha kısa tespit edilmiştir.
Ototransfüzyon Cihazı Üretimi Yapan Bazı Firmalar
• Medtronic
• LivaNova
• Haemonetics
• Terumo BCT
• Beijing ZKSK Technology
Sonuç olarak, ototransfüzyon cihazları, sağlık sektöründe kan ihtiyacına yönelik devrim niteliğinde bir çözüm sunmuş, kritik cerrahi süreçlerde güvenliği ve etkinliği artırmıştır. Peki, böylesine yenilikçi çözümlerin ışığında, siz hangi problemleri yaratıcı fi kirlerle çözmeyi düşünüyorsunuz?